Hemoroid tedavisinde ameliyat riskli mi? Neden son tercih oluyor?

(26 Temmuz 2010)

Hemoroidlerin sadece % 5-10’unda cerrahi girişim gerekir, bu nedenle öncelikle, ameliyatsız yöntemler tercih edilir. Burada ameliyatın en sonda tercih edilme nedeni riskli olmasından değil, hemoroid veya basur vakalarının % 90-95’inde ameliyatsız yöntemler ile tedavi edilebilmesindendir. Üçüncü ve dördüncü derecedeki veya ilerlemiş olan hemoroidlerde ameliyat düşünülür. Hemoroidler makas, bıçak (bistüri), lazer, ultrasonik dissektör (Ligasure veya Ultracision) veya koter ile alınabilir. Lazer tekniğinde CO2, Argon, NdYag ve Diod lazer gibi değişik tipte lazerler kullanılmaktadır. Burada kullanılan cerrahi teknikler Milligan Morgan, Ferguson ve Whitehead teknikleri olarak adlandırılır. Pıhtılaşmış (tromboze) hemoroidler ise lokal anestezi ile boşaltılabilir. Hemoroid veya basur ameliyatlarında şu komplikasyonlar görülebilir: 1. Ağrı: Hemoroid (basur) ameliyatı sonrasında en sık rastlanılan sorundur, çeşitli ağrı kesiciler, morfin benzeri ağrı kesiciler ile kontrol edilebilir. 2. İdrar yapma zorluğu: sıklıkla ameliyat sonrası spazm, ağrı, ameliyat bölgesindeki dikişler, sıkı pansuman yapılması, ameliyat sonrasında fazla sıvı alınması, ameliyatın spinal anestezi ile gerçekleştirilmesi, büyük hemoroidlerin (basur) ameliyatına bağlı olarak hastaların % 20’sinde ameliyat sonrasında geçici olarak idrar yapma zorluğu gelişir. Bazı durumlarda bir sonda yardımı ile idrarı boşaltmak gerekebilir. Başlıca nedeni makat bölgesi ve idrar kesesinin (mesane) sinirlerinin kuyruk sokumundan çıkması (sakral pleksus) ve ameliyat sonrası gelişen spazmdan mesanenin de olumsuz yönde etkilenmesidir. 3. İdrar yolu enfeksiyonu: idrar yolu enfeksiyonu hemoroid (basur) cerrahisinden sonra direkt olarak gelişen bir sorun değildir. Bazı ameliyatlarda uygulanan idrar sondası sonrasında gelişebilir. 4. Kabızlık: hastalar sıklıkla hemoroid (basur) ameliyatı sonrasında dışkılama işlemi sırasında ağrı çekeceği inancı veya korkusu nedeniyle zor bir dışkılama gerçekleşir. Hastaların neden dışkılamadan korktukları anlaşılabilir bir durum olmasına karşın bu korkunun dışkının içeride taşlaşmasına (fekal impaksiyon) neden olabileceği bilinmektedir. Kabızlık sorunu sıklıkla, ameliyattan sonra bir veya iki gün içinde normale döner, ancak üç gün içinde dışkılama gerçekleşmezse dışkı gevşetici ilaçlar (laksatif) önerilir. 5. Kanama: Yaklaşık hastaların % 2’sinde gelişir ve dikişlerin yetersizliği nedeniyle oluşur. Hemoroid (basur) ameliyatından sonraki ilk iki hafta içinde görülür ve sıklıkla dikişin açılması veya enfeksiyon nedeniyle bu sorun oluşur. 6. Geride memelerin kalması: hastaların en sık olarak yakındığı sorun küçük deri çıkıntılarını basur (hemoroid) memesi olarak yorumlamalarıdır. Bunlar hastaya huzursuzluk ve kaşıntı yaratırlar. Sıklıkla Longo ameliyatı olan hastalar ameliyat makatın iç kısmından yapıldığından dolayı makat derisinde ellerine meme geldiğinden yakınırlar. 7. Ameliyat sonrasında makat sarkmasının devam etmesi: Hemoroid (basur) ameliyatı sonrasında yeterli doku çıkartılmazsa makattan dışarıya sarkan ve iç çamaşırda ıslanma ve makatta kaşıntı yaratan bir şişlik kalır. 8. Ektropion veya Whitehead deformitesi: Hemoroid (basur) ameliyatı sırasında fazla miktarda bağırsak (rektum) bölümü kesilirse ve uygun şekilde tespit edilmez veya tespitinden kurtulursa makatın dışında iyileşme yoluna gider ve bu duruma ektropion veya Whitehead deformitesi adı verilir. Bu durumda hastadan sümüksü (mukuslu) bir akıntı gelir ve ciltte tahriş yada kaşıntı olur. 9. Makatta darlık gelişmesi: büyük hemoroidlerde (basur) fazla miktarda bağırsak (rektum) bölümü kesilirse, geniş bir nedbe dokusu oluşacağından ileri dönemde makatta darlık gelişebilir. Hemoroid memeleri arasında sağlam doku bölümleri bırakılarak bu komplikasyon önlenebilir. Makatta darlık gelişmesi halinde, ameliyattan 6-8 hafta sonra genişletme işlemi (dilatatör ile) uygulanabilir ve bu şekilde başarı sağlanamazsa proktoplasti denilen makat ağzını genişletme ameliyatı uygulanması gerekir. 10. Makat çatlağı (anal fissür): hemoroid (basur) ameliyatı sonrasında makat çatlağı (anal fissür) gelişebilir. Tedavisinde öncelikle % 0.2-0.6 yoğunluktaki nitrogliserinli kremler, Botoks uygulaması yapılır ve yanıt alınamaması durumunda ameliyat ile düzeltilebilir. 11. Makat fistülü: hemoroid (basur) ameliyatlarının % 1’inden azında makat fistülü (perianal fistül) gelisir. 12. Enfeksiyon: hemoroid ameliyatları sonrasında, sanılanın aksine enfeksiyon sorununa çok ender rastlanır. 13. Makatta kaşıntı: makat bölgesini aşırı temizleme ve özellikle sabun veya deterjan uygulaması sonrasında görülür. 14. Dışkı veya gaz kaçırma: yaşlı hastaları etkileyen hemoroid (basur) ameliyatının (sfinkterotomi işlemi yapılırsa) çok ender bir komplikasyonudur. Bu nedenle hemoroid ameliyatının bu konuda deneyimi olan ve kolorektal cerrahi üzerine yoğunlaşmış cerrahlar tarafından gerçekleştirilmesi avantaj sağlar.

2012 yılından beri, yalnız proktoloji veya ‘’kabızlık, dışkılama zorluğu, makat hastalıklarının tüm ameliyatsız ve ameliyatlı tedavileri’’ konularında, İstanbul’da kendi merkezinde hizmet veren ekibimizden yardım almak istemeniz durumunda,
(0530) 326 06 96 veya (0212) 219 84 84 no’lu telefonları arayabilirsiniz.

UZMANA SOR!

Lütfen sorunuzu buraya yazınız!
Lütfen isminizi buraya giriniz